HEREKE FABRİKASI İPEKLİ DOKUMALARI
1843 yılında özel bir işletme olarak hayata başlayan Hereke Fabrikası kuruluşundan iki yıl sonra Sultan Abdülmecid'e devredilmiştir. Sultan'a devredilmesinden sonra Fransa'dan getirtilen jakar tezgahlarıyla Kemhane bölümü açılmış ve saraylar için ipekli döşemelik ve perdelik kumaş üretimi başlamıştır. Üretimi günümüzde de kurulduğu gündeki teknolojiyle devam etmekte ve bir müze fabrika kimliği altında bulunmaktadır.
Osmanlı hanedanının ve saray çevresinin kullandığı ayrıcalıklı prestij ürünleri olan Hereke dokumaları renk ve desen tasarımı açısından oldukça zengindir. Ancak ne yazıktır ki hakkettikleri üne Hereke halıları kadar sahip olamamışlardır. Fabrikanın kurulduğu yıllardan itibaren üretilen ipekli dokumalar üretimine 40 yıl sonra başlatılan halılar kadar tanınmamıştır. Bunun en büyük nedenlerinden biri olarak ipekli döşemeliklerin sadece saray için üretilmiş olmasını ve dokumacılık teknolojisinin fabrika dışına çıkmadığından bölge halkı tarafından üretilen bir metodu olmayışını gösterebiliriz.
1843 yılında özel bir işletme olarak hayata başlayan Hereke Fabrikası kuruluşundan iki yıl sonra Sultan Abdülmecid'e devredilmiştir. Sultan'a devredilmesinden sonra Fransa'dan getirtilen jakar tezgahlarıyla Kemhane bölümü açılmış ve saraylar için ipekli döşemelik ve perdelik kumaş üretimi başlamıştır. Üretimi günümüzde de kurulduğu gündeki teknolojiyle devam etmekte ve bir müze fabrika kimliği altında bulunmaktadır.
Osmanlı hanedanının ve saray çevresinin kullandığı ayrıcalıklı prestij ürünleri olan Hereke dokumaları renk ve desen tasarımı açısından oldukça zengindir. Ancak ne yazıktır ki hakkettikleri üne Hereke halıları kadar sahip olamamışlardır. Fabrikanın kurulduğu yıllardan itibaren üretilen ipekli dokumalar üretimine 40 yıl sonra başlatılan halılar kadar tanınmamıştır. Bunun en büyük nedenlerinden biri olarak ipekli döşemeliklerin sadece saray için üretilmiş olmasını ve dokumacılık teknolojisinin fabrika dışına çıkmadığından bölge halkı tarafından üretilen bir metodu olmayışını gösterebiliriz.
Hereke Halı Fabrikası Cumhuriyetin ilan edilene kadar saraylara ve saray hanedanına üretim yapmaya devam etmiştir. "Batılılaşma dönemi sarayları ile ilgili az sayıda kaynaktan biri olan Leyla Saz Hanım, Sultan Abdülaziz'in validesi Pertevniyal Valide Sultan tarafından kabul edildiği salonu şu sözlerle aktarmaktadır. Pertevniyal Valide Sultan Hazretlerini evvelce görmemiştim. Oda kapısından girerken içeri göz gezdirdim, Dolmabahçe Sarayı'nın orta kattaki odalarından denize bakan bir odaydı. Kalın perdelerin biraz loşlandırdığı odanın bir yan minderi ile, bir kanepe, iki koltuk, birkaç sandalye, perdeleri, vişne rengi atlas üzerine çiçekli Herekefabrikası kumaşından döşenmiş, yere de Hereke halısı serilmişti. Sözü edilen mekan bugün Dolmabahçe Sarayı 'nda Valide Sultan Kabul Odası olarak bilinen odadır. Halen bordo renkte ipekli kumaş ile döşemeli olan odanın halıları ile ilgili kısım ise anılarını yıllar sonra kaleme almış olan Leyla Hanım 'a belleğinin bir oyunu olsa gerekir. Çünkü Hereke Fabrikası 'nın halıhanesi Sultan Abdülaziz döneminden çok sonra 1891 yılında açılmıştır. "
Osmanlı İmparatorluğunun son dönemleri anı kitaplarında Hereke Fabrikası'nın ürünlerinden çokça bahsedilmektedir. Bunlar kısaca Cemal Kutay'ın "Sultan Abdülaziz'in Avrupa Seyahatnamesi", Ayşe Osmanoğlu'nun "Babam Sultan Abdülhamid", Safiye Ünver'in "Saray Hatıralarım", Halid Ziya Uşaklığil'in "Saray ve Ötesi" anı kitapları olarak sıralayabiliriz.
Cumhuriyetin ilan edilene kadar saraylara ve saray hanedanına üretim yapmaya devam etmiştir. "Batılılaşma dönemi sarayları ile ilgili az sayıda kaynaktan biri olan Leyla Saz Hanım, Sultan Abdülaziz'in validesi Pertevniyal Valide Sultan tarafından kabul edildiği salonu şu sözlerle aktarmaktadır. Pertevniyal Valide Sultan Hazretlerini evvelce görmemiştim. Oda kapısından girerken içeri göz gezdirdim, Dolmabahçe Sarayı'nın orta kattaki odalarından denize bakan bir odaydı. Kalın perdelerin biraz loşlandırdığı odanın bir yan minderi ile, bir kanepe, iki koltuk, birkaç sandalye, perdeleri, vişne rengi atlas üzerine çiçekli Herekefabrikası kumaşından döşenmiş, yere de Hereke halısı serilmişti. Sözü edilen mekan bugün Dolmabahçe Sarayı 'nda Valide Sultan Kabul Odası olarak bilinen odadır. Halen bordo renkte ipekli kumaş ile döşemeli olan odanın halıları ile ilgili kısım ise anılarını yıllar sonra kaleme almış olan Leyla Hanım 'a belleğinin bir oyunu olsa gerekir. Çünkü Hereke Fabrikası 'nın halıhanesi Sultan Abdülaziz döneminden çok sonra 1891 yılında açılmıştır. "
Osmanlı İmparatorluğunun son dönemleri anı kitaplarında Hereke Fabrikası'nın ürünlerinden çokça bahsedilmektedir. Bunlar kısaca Cemal Kutay'ın "Sultan Abdülaziz'in Avrupa Seyahatnamesi", Ayşe Osmanoğlu'nun "Babam Sultan Abdülhamid", Safiye Ünver'in "Saray Hatıralarım", Halid Ziya Uşaklığil'in "Saray ve Ötesi" anı kitapları olarak sıralayabiliriz.
Etiketler: hereke fabrikası, hereke halıları, hereke ipekli halı dokumaları
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa